1 Kasım 2012 Perşembe

internette sıkılınca ne yapılır ?


Canınız sıkıldı, bilgisayarınız var, internetiniz de var ama boş boş facebook sayfanızı mı güncelliyorsunuz? İşte o zaman size birkaç öneri getirelim:
Çoğu insan internetin ne kadar derin bir dünya olduğunu bildiğini zanneder ama aslında hayal bile edemez. Burada yazacaklarım da benim tecrübelerimden ibaret bunlardan daha iyi yapılacak binlerce şey daha varsa hiç şaşırmam. Aslında binlece varsa şaşırırım :)
Arasında bilmedikleriniz olduğunu umuyorum: 
    Bu siteye kayıt oluyorsunuz, daha sonra size ilgi alanlarınızı soruyor. İlgi alanlarınızı seçiyorsunuz. Daha sonra stumble (denkgele demek galiba) butonuna basıyorsunuz, kendisi siteleri seçip getiriyor. İngilizce geliştirmek için birebir diyebilirim. Kaliteli site içerikleri var.
    Bir yabancı dil sitesi ile devam ediyoruz, bu site dünyanın en çok kullanıcısı olan yabancı dil sitesi olduğunu iddaa ediyor. Haklı olma ihtimali yüksek gibi. Bu siteden her dilin temel kelimelerini ücretsiz kurslarla öğrenebilirsiniz. Ayrıca çözdüğünüz alıştırmalar öğrendiğiniz dilin vatandaşları tarafından anında yorumlanıyor ve hatalarınızı size söylüyorlar. Çünkü bu sayede puan kazanılıyor. Ayrıca facebook gibi arkadaş ekleyip konuşabiliyorsunuz en güzeli site dil öğrenme amaçlı olduğu için reddedilme ihtimaliniz çok düşük. (beni orada ararsanız: iso-online)

    Bloğumda önerdiğim dizileri ve çok daha fazlasını bu sitelerden hem yüksek kalitede hem de alt yazılı olarak izleyebilir keyifli vakit geçirebilirsiniz.
    Bilmek istediğiniz hemen her şeyi türkçe ve daha fazlasını ingilizce olarak bulabilir aynı zamanda hakim olduğunuz bir konuyu bu siteye ekleyip tüm dünyaya ulaştırabilir hatta yazılmış bir makaleyi düzenleyip tekrar yayınlayabilirsiniz.
    Bahçe makasından televizyona, cep telefonundan uzay mekiğine kadar hangi aletin nasıl çalıştığını merak ediyorsanız işte bu site tam size göre. Maalesef yine ingilizce olması ingilizce bilmeyenler için bir dezavantaj.
    Bu da yerli nasıl yapılır sitemiz. Bu sitede videolar aracılığıyla merak edilen şeyler açıklanıyor. Özellikle sağlık, fitness, yemek vb konularda tatmin edici videolar bulabilirsiniz.
    Ünlü olmasına rağmen duymama ihtimaliniz olan bu site internette en çok tıklanan siteleri sıralaması ile gösteriyor. Her ülkenin ilk 500 sitesi ile dünyada en çok tıklanan ilk 500 sitesini buradan öğrenebilirsiniz. Ayrıca bir web siteniz ya da bloğunuz varsa ve dünyada ilk 20 milyon site içindeyse, kendi sıralamanızı da ücretsiz olarak görebilirsiniz. Türkiyenin ilk 10 sitesini aşağıda veriyorum. İlk sırada google'ı sollayan facebook var :)

    Türkiyenin en çok tıklanan siteleri sıralaması
    1. facebook.com
    2. google.com.tr
    3. youtube.com
    4. google.com
    5. live.com
    6. mynet.com
    7. milliyet.com.tr
    8. hurriyet.com.tr
    9. sahibinden.com
    10. twitter.com
    11. blogspot.com
    devam edelim
         Bu site, süt beyaz tasarımı ile şarkı dinlemeyi daha keyifli yapıyor diyenler varsa, o kadar da abartmasınlar. Ama internette müzik dinlemek için youtube'den daha iyi olduğu kesin. En azından çok daha hızlı ve arama yöntemi gayet iyi. Son olarak da şarkıcının adını giriyorsunuz sırayla çalmaya başlıyor popülerliğe göre. Şarkı adı yazdığınız zaman ise aynı şarkıyı peş peşe çalıp, sizi bıktırma olasılığı oldukça yüksek.
        Online piyano çalın. Diğer enstrümanlar için bi araştırmam olmadı ama, flüt için i-phone bi uygulama çıkaracakmış diye duydum.
        Gelmiş geçmiş en popüler 100 gitar şarkısını tek seferde dinleyin. Yandaki listeden de takip edebilirsiniz.

        Devamı gelecek...

        3 Temmuz 2012 Salı

        Nasıl İyi Film Seçilir?


        Film seçmekte zorlananlar için kendi tarzlarını oluşturmasına yardımcı olacak birkaç bilgi. İyi bir sinema filmi nasıl seçilir, nasıl anlarız bunu derseniz aslında çok kolay bir iş olmadığını kolayca anlarsınız. İşte birkaç ipucu:
        1. Öncelikle hangi tür film izlemek istediğinize karar verin. Komedi, dram, korku vb... Bunu yapamıyorsanız en azından seçenekleri azaltmak için hangi tür film izlemek istemediğinize karar verin :)
        2. O günkü ya da bulunduğunuz dönemdeki ruh halinize paralel bir film seçmeniz yararınıza olacaktır.  Örneğin neşeniz yerindeyken gidipte dramatik bir film seyretmeyin, en azından romantik bir komedi seçin.
        3. Daha önce izleyip çok beğendiğiniz oyuncuların çektiği filmleri araştırın. bunun için wikipedia yararlı olacaktır. Ama aynı oyuncunun farklı türlerde filmlerde oynayabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Örneğim Jim Kerry komedi filmlerinin yanı sıra dramatik filmlerde de oynamıştır. Gülelim derken, ağlayıp dağılabilirsiniz.
        4. Eğer iyi bir sinema takipcisiyseniz sizi oyuncular kesmez. Siz yönetmenleri takip edin. Çok beğendiğiniz filmlerin yönetmenlerini takip edin ve yeni bir filmi çıktığında gidip seyredin.
        5. En iyi filmler listelerinde çok ağır çok derin filmler vardır. Çoğunun sonunu bile getiremeyebilirsiniz. Bu filmleri izlemek için gerçekten zaman ve beyin gücü harcamanız gerekir. Zaman geçirmek için eğlencelik bir film arıyorsanız en iyi filmler listesinden uzak durun.
        6. Türk filmlerini sakın es geçmeyin. Son dönemde çekilen Türk filmleri inanılmaz kaliteli. Görsel efekt peşinde koşmuyorsanız Hollywood'a çok rahat kafa tutarlar. Ayrıca espiriler de bizim için hazırlanmıştır. 
        7. Hollywood'u kötülemişken bazı yıldızlarını muaf tutalım. Bi filmde Brad Pitt ya da Di Caprio varsa, o filmin kötü olma olasılığı çok düşüktür.
        8. Seçtiğiniz filmlerle ilgili eleştirilere pek kulak asmayın genellikle yorumlar çok sübjektif oluyor. En sevdiğiniz film bir eleştirmen tarafından yerden yere vurulmuş olabilir.
        Yukarda baksettiklerimizden yola çıkarak iyi bir film seçme haritası aşağıdaki gibi olabilir:
        • Canınız hangi tür film izlemek istiyor karar verin. Ruh haliniz de buna uygun mu?
        • Önceden beğendiniz oyuncular bu tarz bi filmde oynamışlar mı araştırın.
        • Önceden beğendiğiniz yönetmenler hangi filmleri çekmiş araştırın.
        • Seçtiğiniz filmin konusuna kısaca bi bakın, fikir sahibi olmanızda yardımcı olur.
        • Filmi izlemeye başladığınızda en azında bi yarım saat şans verin başından pes etmeyin.
         Unutmayın, iyi bir sinema filmi ile hoş vakit geçirilecek bir film arasında çok fark vardır. Genelde en iyi ödülleri hiç adını duymadığınız filmler alıyor olabilir. Bunu dert etmeyin. Şayet efsane yönetmenlerden Godard'ın bi sözü var "yine de neden ünlü olduğumu hep merak edeceğim, çünkü hemen hemen kimse benim filmlerimi sonuna kadar izlemez"

        18 Şubat 2012 Cumartesi

        ingilizce gelistirmek icin en iyi kitaplar hangileri



        İngilizcenizi geliştirmek ve daha üst düzey bir ingilizceyi evde öğrenmek mi istiyorsunuz. İşte size önerebileceğim bazı kaynaklar.


         LnZ...'a yardımı için teşekkür ederim... İşte inciler:
        Kaynak taraması İngilizcenizi hangi alanlarda geliştirmek istediğinizle alakalı olmalı.

        Dili tam anlamıyla öğrenmek istiyorsak yazılı materyallerin yanında görsel ve işitsel olanlarla da desteklemek şart. Dilbilgisi mi, kelime mi, okuduğunu anlama mı? Ne istediğinizi bilmeniz gerekli.

        KPDS ve UDS düşünmeyen arkadaşlar lütfen Türkçe kaynaklardan kaçının. Ama bu sınavlar ise amacınız yapacak bir şey şu durumda. Ben birkaç örnek yazıyorum, umarım yardımcı olur...

        English Grammar in Use (Raymond Murphy)
        Grammar Express (Pearson Longman)
        Oxford Practice Grammar
        Oxford English Grammar (Sidney Greenbaum)


        Cambridge Vocabulary for IELTS (Pauline Cullen)
        English Vocabulary in Use -Cambridge-
        Cambridge Preparetion for the TOEFL Test
        Kaplan TOEFL Vocabulary Quiz Book


        ELS English Grammar Inside Out (Nesibe Sevgi Öndeş)

        ELS'nin reading, vocab., worksheets vs. her şeyi mevcuttur ve genelde set şeklinde satılır. Her dilcinin elinde vardır. Zor bir kitap ancak en azından grammar kitabının elinizde olması iyidir. Detaylara takılırsanız boğulursunuz:), alanı olmayanlar fazla da derinlere dalmasın.

        Building Skills for Proficiency (Cesur Öztürk)
        Fundamentals of Academic English (C. Öztürk)
        English Grammar (Yusuf Buz) Kapağına da bayılırım:)
        Advanced English Tests (İrem Yayıncılık)

        Beğendin mi? Reklamlara bir tık alayım canım benim...

        10 Ekim 2011 Pazartesi

        İnternette ne yaptığına dikkat et!

        İletişim araçlarının muazzam gücünün ve etkisinin gün gibi ortada olduğu günümüzde internette kendine özel bir şey yayınlamak aslında oldukça tehlikeli. Çünkü bu büyülü dünyada bıraktığınız hiçbir izi yok edemezsiniz. Bu nedenle burada attığınız her adımın geleceğinizle kritik bağlantısı vardır. Yazdığınız her yazı, yaptığınız her yorum, paylaştığınız her fotoğraf, görüntülü konuşma vs. hepsi hala bir yerlerde kayıtlı ve pusuda bekliyor. Şaka değil, örneğin msn'de yaptığınız görüşmelerin kopyasını konuştuğunuz kişi kaydetmese bile, microsoft çoktan kaydetti bile (maalesef görüntüler dahil). Facebook'u saymıyorum, çünkü kurucusu kişisel bilgileri izinsiz paylaştığından dolayı suçlu bulundu ve suçunu da itiraf etti zaten. Bu yazıyı okuyan şanslı azınlıktan biriyseniz ve bunları henüz bilmiyorsanız artık öğrendiniz ve hemen saçma sapan paylaşımlarınızı ortadan kaldırmaya başlayın. (paylaştığınız fotoğraflar, küfürler, yazılar vs vs vs). Nasıl olsa iş işten geçti, silsem de bi yerlerde kayıtlı kalacak demeyin, o gizli kayıtlara en azından herkes kolayca ulaşamıyor, hakkınızda dava açılmadıkça ya da ilerde önemli biri olmayacaksanız nispeten güvendesiniz demektir. Yıllar sonra cep telefonu kayıtlarını nasıl ortaya çıkardıklarını unutmayın. İnsanlar (ben dahil) kendileri ile ilgili şeyleri başkalarına anlatmak için ilginç bir istek duyabiliyor. Ama tüm dünyaya bir şey anlatmak karmaşık bi durum ve insanlar bunu fazla düşünmeden ve yazdıklarının etkisinin nerelere gideceğini pek bilmeden yapıyorlar. Bunu gerçek anlamda düşünmek için aslında çok zamana ihtiyaç var sanırım... Unutmayın herşeyinizi ortaya dökmek, başınıza sandığınızdan daha fazla dert açabilir.

        Saygılarımla
        İsmail
        not: yanda anket var

        23 Eylül 2011 Cuma

        En iyi yabancı dizi hangisi

        Siz de yabancı dizi sevenlerdensiniz? Lost, heroes prison break gibi dizileri izleyip bütün sezonlarını bitirdiniz ve yeni dizi mi arıyorsunuz? İşte size birkaç ipucu:
        En iyi en komik en sürükleyici en romantik en hüzünlü yabancı dizilerden bahsedelim.

        En iyi yabancı komedi dizisi hangisi? İşte cevaplar.
        •  How I Met Your Mother - Annenizle Nasıl Tanıştım
            Beş samimi arkadaşın arasında geçen günlük hikayelerden yola çıkan komedi dizisi. En popüler kahramanı her gece başka bir hatunu tavlayan Barney Stinson'dur. Ne iş yaptığını bilen yoktur ayrıca para konusunda da hiç sıkıntısı yoktur. Dizinin müthiş bir seyirci kitlesi var komik anların yanısıra duygusal olarak da seyirciyle br bağ kuruyor.
        • Two and a Half Men - İki Buçuk Adam
           Bu dizide her akşam eve kız atan kahraman Charlie Harper aynı zamanda zengin ve Malibu'da okyanus manzaralı bi villada yaşıyor. Kardeşi Alan ise her zaman kaybetmeye mahkum biri. Buçukluk ise Alan'in oğlu Jake ilerleyen sezonlarda bir buçuk oluyor :) Dizinin hemen hemen her bölümü birbirinden bağımsız. İstediğiniz yerden izleyebiliyorsunuz.
        • The Big Bang Theory - Büyük Patlama Teorisi
        Üniversitede araştırma yapan genç iki fizikçi, bir astronomi uzmanı ve bir de makine mühendisinin (yani dört sap) ile fizikçilerle komşu olan (bir star olma umuduyla yaşayan ama bunun yerine garsonluk yapan) taş gibi bir hatunun arasında geçen olayları anlatan bir komedi dizisi. Espiriler genellikle üniversite ve bilimle alakalı olduğu için herkese hitap etmese de baş rol oyuncusu Sheldon Cooper emmy ödüllerine ambargo koymuş durumda. 
        • Friends - Arkadaşlar (1993-2003)
        Eski bir dizi olmasına rağmen hala popülerliğini yitirmeyen ve Jennifer Aniston'un yıldızının parladığı dizidir diyebiliriz. 3 kız 3 erkek 6 arkadaş arasında geçen olayları anlatan diziyi şimdi seyrederseniz 15 sene öncesindeki anılarınız gözünüzde canlanabilir.

        Bunlar benim subjektif fikirlerimdir. Özellikle lost, prison break ve heroes tarzı olaylara dayanan diziler seyreden gruplar için çok önermiyorum. Çünkü bu dizilerde olaylardan çok durumlar işleniyor ve espiriler bu durumlarla dalga geçtiği için komik.